Southern California hastanesinin dışındaki bu kareye dikkat edin. Acil doktoru 19 yaşındaki hastasını kaybettikten sonra bir duvardan destek almış, çökmüş durumda ve ağlamakta… Bir paramedik bu hassas anın fotoğrafını çekiyor. Doktorun çalışma arkadaşı ve yakın arkadaşı bunu Reddit atlı siteye doktordan da izin alarak koydu. Fotoğrafın çekilmesinden dakikalar sonra doktor başı dik bir şekilde çalışmaya geri döndü.
Binlerce insan WEB üzerinden yanıt yazdı, işte nedeni?

1)İnsanlar saf empatiye ihtiyaç duyarlar: 

Fotoğrafçı  meslek eğitimi alırken mesafeli ve metin bir yaklaşımla eğitilen bir doktorun dokunaklı anını yakalamış.Bu fotoğraf, insanlığı birleştiren ortak duygusallık gerçeğini-ki insanlar hekimlerin bu yönlerini genelde görmezler-bir röntgen misali gözler önüne koymaktadır.

2)Beklenmeyen ölüm her zaman kalp kırıcıdır; Acil Doktoru olan bir hekim yazıyor;

”Bizim mesleğimizde, bir aile üyesine ya da birine sevdiğinin öldüğünü söylemekten zor bir şey yoktur.Bana entübasyonu zorlu olan kanlı bir hava yoluna tüp yerleştirin diyin ya da kimsenin damar yolu açamadığı bir bağımlıya damar yolu açın diyin. Bana anafilaktik şokta bir çocuk verin işimi yapayım. Ama bana beklenmeyen bir ölüm ile uğraş demeyin…. Biz çok şey yapıp, en iyisini yaptığımızı ümit ederiz bazen.. Fakat resüsitasyonu bıraktığınız o anda,önce çevrenize sonra ayakkabılarınıza bakarsınız, kanlı mı değil mi diye. Önlüğünüzü giyersiniz, derin bir nefes alırsınız , bilirsiniz ki olabilecek olan en kötü şey olmuştur ve aileye o kötü şeyi açıklamak zorundasınızdır.İşte o anda .. ben bu fotoğraftaki doktorun hisetttiği gibi hissederim.. onu çok iyi anlıyorum.”

3) Doktorların yas tutmasına izin yoktur; 

Bir cerrah bu fotoğrafı üzerine şu sözleri yazdı; ” biz bu tip kayıplar ile başa çıkabilmek için ve/veya aile yakınlarına kötü haber verebilmek için eğitim almadık. ” Başka bir doktor ise şu kelimeleri döktü içinden;
”O doktorun ne hissettiğini iyi biliyorum. Dün 17 aylık bir hastamı kaybettim. bütün gün hasta bakarken molalarda banyoya gidip ağladım durdum..  Bu durum bizi yiyor. Hayat çok kırılgan, ve kurtarmak için uğraştığımız ve kaybettiklerimizin izleri gitmiyor. Bu benim kişiliğimi değiştiriyor.”

4)Tıpta ağlamak sizi profesyonellikten uzaklaştırır, bu değişmeli…
Bir tıp fakültesi öğrencisi ile konuştum geçenlerde. Acilde gönüllü çalıştığı sırada bir bayan doktorun küçük bir hastanın kaybettikten sonra ağladığını görmüş ve bu durumu profesyonelllkten uzak bir durum olarak nitelendiriyordu. Ona sormadan edemedim ” sence ağlayarak birine zarar mı veriyor?” Bu arada bir hekim arkadaşta bana o arkadaşın işte ağladığı için üstleri tarafından uyarı aldığını anlatıyordu. Üstleri tarafından o bayan doktor arkadaşımıza ” Ölmediğin müddetçe, ağlamak profesyonel bir davranış değildir ve tolere edilmez” gibi cümlelerle uyarı verilmiş. Bazı doktorlar ve eğitim alan genç arkadaşlar göz yaşları ile karşılaştıkları durumlardan rahatsız oluyorlar. Yas tutmak üzüntülü bir insanın sağlıklı bir reaksiyonudur. İnsanlar acılarını bir şekilde paylaşmak zorundadırlar. Gerçek doktorlar ağlar..

5)Hastalar ağlayabilen doktorları daha çok tercih ederler;

Hastalar onlarla birlikte yas tutan,üzülen doktorlarla daha rahat ederler. Bir arkadaşımın Facebook durumuna yazdığı şu cümlelerde bunu kanıtlar nitelikte ” Kızım ölene kadar doktoru ve hemşirleri ile bizim aramızda sanki bir duvar vardı. Ama kızım öldüğünde bizimle hatta bizden daha fazla ağladı bu insanlar. Asla, bu insanların mesleklerine olan aşklarını ve kibarlıklarını unutamayacağım”

6) Gerçek erkekler ağlar
Bu fotoğraf aynı zamanda bir erkeğin ağlayarak gösterdiği cesareti ispatlamıştır. Babası doktor olan bir çocuğun sözlerine bakalım şimdi

”Benim babamda bir Acil hekimiydi. Genellikle nöbet usulü çalışırdı. Akşam yemeğinde gündüz uğraştığı kötü işlerinden, hastalarından asla bahsetmezdi. Az olsa da bazen babamın gözleri yaşlı bir şekilde geldiğini görürdüm, bazen odasına gidip ağlardı. Anneme anlattığına göre ne yaparsa yapsın kurtaramadığı biri olurdu her seferinde. Biz çocuklarının farkettiğini asla bilmezdi. Ama ben hep farkederdim. Babamla en çok gurur duyduğum anlardır o anlar. Elinden gelenin fazlasını yaptığı halde hala yapacak bişeyleri olabilir miydi diye düşünmesi bile olağanüstü bir insan olduğunu öğretmiştir bana”

7) Her şeyden çok doktorlar sizin empatinize ihtiyaç duyar:

O fotoğraftaki doktor kendisini toparlayıp işe koyulduğunda ne olur sizce? Redditteki o fotoğrafa yapılan bir yorum herşeyi özetler nitelikte..

”Şu gerçeği herkes gözardı ediyor, O doktor içeriye başka bir hastanın odasına gidip, kendini tanıtıp gülümsemek zorunda hissediyor.Bazen sağlık çalışanları daha kendilerini tanıtamadığı, yeni karşılaştığı kişiler tarafından ” Burada oturmuş 45 dakikadır sizi bekliyoruz.. ” ya da ” şurada bekleyen hastamız sürekli kusuyor ve kimse ilgilenmiyor onunla..” gibi cümlelerle karşılaşabiliryor. Sen kendini ölümden uzaklaştırmaya çalışırken, etrafındaki şovun hiçbir şey olmamışçasına devam ettiğini görürsün.

Bazen öyle anlar olur ki, koşarsın, acele edersin, işler yürüsün diye yemeğini kaçırırsın, bazen idrarını yapmaz tutarsın bile.Bir bardak su içmek için neleri feda ederim dediğin yoğunluklar yaşarsın. Ama karşına çıkan, şikayetler ve başhekimlik ve üstlerden gelen baskı olur. Üzerin bazen kanla, idrarla, hasta kanıyla ve terle kaplı olur. Bir hastanın nefes almasına yardım ettiğinizde, döner bakarsınız ki 10 dakikadır bir ağrı kesicisi verilmeyen bir teyze ve bir oda dolusu hasta yakınları ile yüzleşmek zorundasınızdır. Sürekli başka bir doktor, başka bir ilaç, başka hastaneye gitme istekleri, sürekli şikayet edeceğim diye savrulan tehditlerle karşılaşırsın. seni mahkemeye vereceğimler… Gazetelere rezil edeceğimler… Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben şunun yakınıyım ve ona bu durum hakkında hemen telefon açacağımlar..

Sağlıkçı olmak, savaştığın,kendini savunduğun, kendini adadığın, haftasonu da çalıştığın, bazen tatil yapamadığın bir hayatı yaşamak demek. Bazen bir hastanı kaybettiğin zaman ” S.ktir et, istifa ediyorum” dediğin ama istifa edemediğin bir hayattır. Bunu yapmanın tek nedeni bunu sevmendir. Bu değer verilmeyen, şükran duyulmayan işi istediğin için yaparsın. Bu kadar yoğunluğun içinde, haftasonlarımı ve gecelerimi verdiğim, 20 li yaşlarımı heba ettiğim bir mesleği seçtiğime inanamıyorum. Ama kendimi başka bir meslek yaparken de düşünemiyorum.”

8) Eğer ağlamazsan ölürsün..

Son zamanlarda yaşanan doktor ölümlerine bakın. Doktorlar intihar ediyor. Onların yaşadığı bu sıkıntılar, hastaları karşısında dik durmaya çalışmaları, şiddet vs derken ruh sağlıkları bozuluyor. Depresyona sürükleniyorlar ve intihar ediyorlar.

9)Bu fotoğraftaki doktor, modern çağın kahramanlarından

”Ve sonunda yaşam elimden kayıp giderken, Daha fazla çalışamayacağımı düşündüm ve kendimi dışarıya attım, kendim için, hayat için ve gelen ölüm için yas tuttum. Sonra ayağa kalktım, o acı verici yere geri döndüm, üzüntümü ve yaralarımı; başkalarını iyileştirmek için tekrar unutarak işimin başına geri döndüm!!”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here